Beyindeki gizli düşman! Virüsleri uyandırıyor

Tufts Üniversitesi Araştırması: Kafa Travmaları ile HSV-1 Enfeksiyonları Arasındaki İlişki

Tufts Üniversitesi’nden biyomedikal mühendisi Dana Cairns ve ekibi, beyin dokusu modelleri üzerinde gerçekleştirdikleri çalışmada, kafa travmalarının HSV-1 enfeksiyonlarını nasıl etkilediğini inceledi. Araştırmada, fiziksel hasarın ardından Alzheimer hastalığına özgü protein düğümleri ve enflamasyon belirtileri gözlemlendi.

HSV-1 virüsü, Alzheimer hastalığı riskini artıran önemli bir faktör olarak bilinmektedir. 2008 yılında yapılan bir çalışmada, Alzheimer hastalarının beyin plaklarının yüzde 90’ında bu virüsün genetik izlerine rastlanmıştı. Yapılan yeni araştırmada da, kafa travması sonrası virüsün yeniden aktive olduğu ve beyin dokusunda ciddi hasarlara yol açtığı doğrulandı.

Çalışmada kullanılan mini beyin modelleri, kafa travması sonrası eksitatör bir nörotransmitter olan glutamatın salgılanmasında belirgin bir azalma gösterdi. Ayrıca, 8 hafta yaşlandırılmış beyin dokusunun travmaya karşı daha dayanıklı olduğu, genç ve gelişmekte olan beyinlerin ise daha fazla hasar gördüğü tespit edildi.

Araştırmacılar, tekrarlayan kafa travmalarının beyindeki zararları önemli ölçüde artırdığını ve bu durumun HSV-1 virüsünün reaktivasyonuna neden olduğunu belirtti. Bu sürecin, özellikle Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıkların gelişiminde önemli bir rol oynayabileceği vurgulandı.

Cairns ve ekibi, kafa travması sonrası gelişen hasarın önlenmesi için anti-enflamatuar ve antiviral tedavilerin kullanılabileceğini öneriyor. Bu tür tedavilerin, virüsün yeniden aktif hale gelmesini engelleyerek Alzheimer gibi hastalıkların ilerlemesini durdurabileceği düşünülmektedir.

Related Posts

Vantilatörlerde büyük tehlike: Bilim insanları açıkladı

Sıcak havalarda serinlemek için en çok tercih edilen yöntemlerden biri olan vantilatör, yanlış koşullarda kullanıldığında ciddi sağlık riskleri doğurabiliyor. Sidney Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, özellikle susuz kalındığında vantilatör kullanımının kalp üzerinde tehlikeli bir baskı oluşturabileceğini ortaya koydu.

Diyetler bağırsak florasını nasıl mahvediyor?

Glutensiz beslenme, ketojenik diyet, aralıklı oruç… Sağlıklı sandığınız birçok diyet, bağırsak florasına darbe indiriyor olabilir. Mikrobiyota uzun süreli açlığı sevmiyor. Bağırsaklar, moda diyetleri değil dengeyi sever. Lif, fermente gıda ve doğal saatinde gelen öğünler olmadıkça, en sağlıklı beslenme biçimi bile mikrobiyotayı çökertiyor.

‘Şiddete zemin hazırlıyor’ uyarısı: Kıskançlığı asla normalleştirmeyin

Kıskançlık, birçok kişi için aşkın doğal bir parçası olarak görülüyor. Ancak bu duygu kontrolden çıktığında, ilişkilerde yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor. Son dönemde yapılan araştırmalar, patolojik kıskançlık olarak adlandırılan bu durumun, şiddet olaylarından ayrılık sebeplerine kadar birçok olumsuzluğu tetiklediğini ortaya koyuyor.

Dr. Burak Çağrı Aksu: Kasık bölgesinde hissedilen ağrının nedeni kalça sorunları olabilir

Dr. Burak Çağrı Aksu: Kasık bölgesinde hissedilen ağrının nedeni kalça sorunları olabilir

TTB’den kenevir kullanımıyla ilgili uyarı: Halk sağlığını tehdit ettiği belirtildi

Türk Tabipleri Birliği (TTB), TBMM’de görüşülen “Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamında gündeme gelen kenevir maddesiyle ilgili açıklama yaptı. TTB, kenevirin tıbbi kullanım dışındaki alanlarda serbestleştirilmesinin halk sağlığı açısından risk taşıdığı uyarısında bulunarak, düzenlemenin tekliften çıkarılması gerektiğini belirtti.

Havuzdan göze tehlike! Yaz aylarında en sık görülen göz enfeksiyonuna dikkat

Hijyenik olmayan havuzların göz enfeksiyonlarına neden olabileceğini belirten Göz Sağlığı ve Hastalıkları Op. Dr. Sibel Zorlu Öztürk, “Havuz suyunun temizliği hakkında görsel ve çevresel bulgular fikir verebilir. Suyun berrak olmaması, havuz kenarları ve merdivenlerin kaygan, yosunlu, sararmış olması, yoğun klor kokusu kirli suyla etkileşime giren artık maddelerden kaynaklanır. Bunlar hijyenin yetersiz olduğunu gösterir. Havuzlarda kullanılan klorlu suyun göz yüzeyinde tahriş, alerjik reaksiyonlar, kornea hasarı riski, enfeksiyonlara zemin hazırlama gibi göze zararları olabilir” dedi.