Teşekkürler İKSV!

İKSV Genel Müdürü Görgün Taner’in Cansu Çamlıbel’e verdiği röportajda mesajı son derece netti: “Sizi duyduk, düşündük; değişim için harekete geçtik!”

Aslında bu, hepimizin sadece kültür-sanat dünyasında değil, hayatımızın geri kalan alanlarında da tam da görmek istediğimiz yaklaşım.

Görgün Taner açıklamalarına şöyle devam etmiş:

“Hatasız kul olmaz. Kişiler gibi kurumlar da hata yapabilir, yapıyoruz da zaten. Bu hataları görüp düzeltmeye kalkmak erdem değil midir zaten? Şimdi İKSV olarak, bu süreçte bize geri bildirim veren herkese ‘Gelin buyurun, siz de el atın, bazı şeyleri beraber değiştirelim’ diyoruz. Ama bir konu var ki, iptal kültürü… Asıl itirazım ona. ‘Şuna vuralım, buna vuralım…’ Bu yaklaşım kimsenin yararına değil. Ama maalesef, şu anda sosyal medya ekosistemi bunun üzerine kurulu. Bu iptal kültürüne kapılanların sırtında yumurta küfesi yok ama bizim sırtımızda küfeler var.”

“Biz bu süreçte kendimizi daha iyi anlatmakta eksik kaldık. Sanatçılar, izleyiciler ve paydaşlarımızla daha iyi iletişim kurabilmenin yollarını aramamız gerektiğini gördük. Tüm bu tartışmalar aslında kültür- sanat alanının gelişimi için gerekli. İKSV’ye gösterilen ilgi ve herkesin açıkça fikirlerini ifade ettiği bu ortam bizi memnun ediyor. Bu tartışmaların İKSV’yi daha da ileriye taşıyacağına inanıyoruz. Ayrıca bu tartışmalar İKSV’nin karar mekanizmalarının daha şeffaf hale getirilmesi ve açık bir diyalog kurulması ihtiyacını da vurguladı. Bu nedenle değişim yönünde planlar yaptık ve adımlar atıyoruz.” diye de eklemiş.

İKSV Türkiye’nin en önemli kültür-sanat kurumlarının başında geliyor.

İşte tam da bu yüzden bu olumlu açıklamalar çok değerli.

Unutmamak lazım, olumlu değişim isteyen kimse İKSV gibi kamuya mal olmuş önemli bir kültür-sanat kurumunu iptal kültürüne konu yapmaz.

Yazılı basına yeni yatırım

Gazetelerin, dergilerin yaşaması sadece biz gazeteciler için değil, hepimiz için çok önemli.

Evet, yazılı basın sadece Türkiye’de değil, dünyada da zamanın değişimiyle, dijital çağla mücadele ediyor.

Ama biliyoruz, dünyada son derece başarılı örnekler de var.

Geçen yıl Wallpaper dergisi genel yayın yönetmeni Tony Chambers ve Wallpaper ve Monocle dergilerinin yaratıcısı Tyler Brule ile peş peşe birer röportaj yapmıştım.

İkisinin de yazılı basının geleceğiyle ilgili söyleyecekleri her gazeteci için olduğu gibi benim için de çok önemliydi.

“Dergicilik de yayıncılık da düşünüldüğünden daha uzun süreli olacak. Yazılı basın öldü deniliyordu beş yıl önce ama hâlâ yaşıyor ve yaşayacak. Önemli olan, hem basılı yayını hem dijitali farklı içeriklerle zenginleştirmek. İçeriğin internette ücretsiz verilmesi iyi değil ama bazı gazeteler bu trendi başlattı ve ne yazık ki hepimiz uymak zorunda kaldık.

Ama artık yeni jenerasyon kalite için para ödeyecek.

Bu kadar çöp bilgi içinde, okurlar da kendileri için bir başkasının daha bilinçli seçim yapması için para ödemeye hevesli. Bir şey için para ödediğiniz zaman kendinizi daha iyi hissediyorsunuz. Lüks markalar kriz zamanlarında bile çok iyi iş yapıyor çünkü kalite için masraftan kaçınılmıyor.

Zaten herkes emeğinin karşılığını almalı. Artık yayınlar yayıncılıktan çok daha fazlasını yapıyor, etkinlikler, marka çok önemli. 15 yıl önce sadece dergi yapıyorduk, çok kolaydı ama şimdi öyle olsa hayatımız çok sıkıcı olurdu. Hâlâ markamızın temeli dergi ama etkinlikler, markalarla iş birlikleri ve e-ticaret önemli kazanç kaynaklarımız” diye anlatmıştı Tony Chambers.

Tyler Brule ise şöyle özetlemişti:

“Medyada türbülanslı bir 10 yıl olmasına rağmen, klasik değerler değişmedi, iyi gazetecilik, fiziksel ürün, sınırlara rağmen uluslararası dünya, en iyi insanları işe almak hâlâ önemli olan. Sadece iyi insanlar değil, her zaman konuşmak isteyeceğin kadar ilginç insanlarla çalışmak. Şimdi medya değişim geçiriyor, artık dijital olmayan, etkinlik düzenlemeyen yayın kalmadı ama asıl işinin yayıncılık olduğunu unutmamak gerek.”

‘Yazılı basın bitecek mi?’ tartışmaları uzun yıllardır devam ederken bir yandan da görüyoruz ki teknoloji milyarderleri bile yazılı basına yatırım yapıyor.

Bakınız, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un Washington Post gazetesini, Salesforce’un kurucusu Marc Benioff ve eşi Lynne Benioff’un Time dergisini satın alması.

Salesforce’un kurusucu Marc Benioff, Time dergisine 190 milyon dolar öderken, esas yatırımını güvenilirliğe yaptığını söylüyor.

Şimdi ise ABD ve Kanada merkezli dijital medya grubu Vice Media’nın çöküşü ile iD dergisi satışa çıktı.

Dergiyi alan isim moda dünyasının yakından tanıdığı bir isim Karlie Kloss.

Kendisi sadece bir süpermodel değil, aynı zamanda Joshua Kushner’in eşi.

Peki ama Joshua Kushner kim?

Observer Media Group’la da tanınan, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın danışmanı ve damadı Jared Kushner’ın erkek kardeşi.

Aynı zamanda Kim Kardashian’ın moda markası Skims’in de yatırımcılarından.