Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti’nde, parasal sıkılaştırmayla birlikte Türk Lirası tasarruf araçlarına olan talebin artmasını takiben parasal aktarımın talep üzerindeki bazı yansımalarının kademeli olarak ortaya çıktığı bildirildi.
TCMB Para Politikası Kurulu’nun 23 Kasım’daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.
Özette, parasal sıkılaştırmayla birlikte Türk Lirası tasarruf araçlarına olan talebin artmasını takiben parasal aktarımın talep üzerindeki bazı yansımalarının kademeli olarak ortaya çıktığı kaydedilerek, “İç talep göstergeleri, dayanıklı mallar gibi sektörlerde fiyat indirimi gerçekleşmeleri ve planlarının yapılması, siparişler ve bunlara ilişkin beklentiler talepte dengelenmeye yönelik öncü sinyaller vermektedir.” ifadelerine yer verildi.
Bununla uyumlu bir şekilde ithalat eğiliminin zayıfladığı ve dış ticaret dengesinin nispeten olumlu bir görünüm sergilediği aktarılan özette, yakın döneme ilişkin göstergelerin parasal sıkılaştırmanın finansal koşullara yansımasıyla yurt içi talepteki dengelenmenin başladığına işaret ettiği belirtildi.
Özette, eylül ayında perakende satış hacim endeksinin mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 0,7 gerilediği aktarıldı.
Son iki aylık gerilemenin bilgisayar, elektronik, inşaat ile ilgili harcama kalemleri (hırdavat, boya ve cam), ev aletleri ve mobilyayı içeren finansal koşullara daha duyarlı gruplarda belirgin olduğunun görüldüğü vurgulanan özette, şunlar kaydedildi:
“Perakende satış hacmi yıllık büyümesi ise 3,6 puan azalışla yüzde 13,8 oranında gerçekleşmiştir. Çeyreklik bazda yükseliş ikinci çeyrekte gerçekleşen yüzde 5,1 oranındaki artışa kıyasla yavaşlayarak yüzde 0,4 oranında olmuştur. Kartla yapılan harcamalardaki yükseliş ekim ayında devam etmiştir. Reelleştirilmiş olarak bakıldığında kartla yapılan harcamaların artışı çeyreklik bazda yavaşlamayı sürdürmüştür.”
Özette, imalat sanayi firmalarının mevsimsellikten arındırılmış olarak kayıtlı iç piyasa siparişlerinin dördüncü çeyrekte düşüş kaydettiğine işaret edildi.
Ana mal gruplarına göre değerlendirildiğinde söz konusu azalışın dayanıklı mal grubunda daha belirgin olduğunun gözlendiği aktarılan özette, “Talepteki ivme kaybını daha fazla hisseden firmaların bekledikleri fiyat artışları kasım ayında hazirana kıyasla gerilemiştir. Dördüncü çeyrekte imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik ihracat ve iç piyasa siparişi beklentileri çeyreklik bazda sınırlı artmıştır. Firma görüşmeleri ise başta dayanıklı mallar olmak üzere, tüketim mallarına olan talebin yavaşlaması nedeniyle sektörel düzeyde ivme kayıplarına işaret etmektedir.” değerlendirmeleri yapıldı.
“Yüksek frekanslı veriler iş gücü piyasasında talebin gücünü koruduğuna işaret etmektedir”
Eylül ayında sanayi üretim endeksinin mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 0,1 azalırken takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 4,0 arttığı bildirilen özette, şu ifadeler yer aldı.
“Çeyreklik bazda değerlendirildiğinde ise sanayi üretimi, üçüncü çeyrekte ikinci çeyreğe kıyasla yüzde 0,3 oranında artmıştır. Aylık oynaklığı yüksek sektörler dışlandığında, sanayi üretimi çeyreklik olarak yüzde 0,1 azalış göstermiştir. Son çeyrekte mevsimsellikten arındırılmış olarak imalat sanayi kapasite kullanım oranının sınırlı olarak yükseldiği gözlenmektedir. Eylül ayı itibarıyla mevsimsellikten arındırılmış istihdam 31,7 milyon seviyesinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde mevsimsellikten arındırılmış istihdamda çeyreklik bazda yüzde 0,4 artış gerçekleşirken işgücüne katılım oranı 0,2 puan azalış kaydetmiştir. İşsizlik oranı eylül ayında bir önceki aydaki yüzde 9,2 seviyesine göre 0,1 puan azalarak yüzde 9,1 düzeyinde gerçekleşmiştir. Yüksek frekanslı veriler işgücü piyasasında talebin gücünü koruduğuna işaret etmektedir.”
Özette, eylül ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığının dış ticaret açığındaki azalışa paralel olarak önceki aydaki seviyesine kıyasla 4,9 milyar dolar düşüşle 51,7 milyar dolara gerilediği belirtildi.
Bu azalışın birikimli altın dış ticareti açığında önceki aya kıyasla gerileme, enerji fiyatlarında yıllık bazda devam eden düşüşün etkisiyle enerji dengesinde süregelen iyileşme ve altın ve enerji hariç dış ticaret açığındaki sınırlı azalıştan kaynaklandığı vurgulanan özette, şöyle denildi:
“Ekim ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracat ve ithalatın aylık bazda artış kaydettiğine işaret etmiştir. Kasım ayı için yüksek frekanslı verilerle beraber değerlendirildiğinde üç aylık ortalama eğilim ihracatta sınırlı iyileşme, ithalatta ise yatay bir seyrin yanı sıra yıllık bazda gerileme ima etmektedir. Altın ithalatı ise eylül ayındaki düşüşü sonrasında ekim-kasım döneminde yatay bir eğilim izlemekle birlikte halen tarihsel ortalamaların üzerinde seyretmektedir.”
Özette, eylül ayı itibarıyla yıllıklandırılmış hizmetler dengesi fazlasının önceki aydaki seviyesine göre 0,3 milyar dolar artarak 51,9 milyar dolara çıktığı bildirildi.
Güçlü ve yıl geneline yayılmış olarak seyreden turizm gelirlerinin cari dengeye katkı sunmaya devam ettiği aktarılan özette, “Seyahat gelirleri yılın ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 5,6 milyar dolar artarak 36,8 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Yabancı ziyaretçi sayıları da benzer şekilde yılın ilk dokuz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 13,6 oranında artarak 38,6 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiştir.” ifadelerine yer verildi.
Özette, 2022 yılının ikinci yarısından itibaren gerileyen enerji emtia fiyatlarında temmuz ayında başlayan artış eğiliminin ekim ayında sona erdiği, fiyatların yeniden düşüş sergilediği belirtilerek, “Son aylarda yataya yakın seyreden enerji dışı emtia fiyatları da ekim ayında gerilemiştir. Kasım ayı ilk üç haftası itibarıyla, enerji grubunda fiyatların azalmaya devam ettiği, enerji dışı emtia fiyatlarının ise nispeten yatay seyrettiği izlenmektedir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
“Yıllık enflasyon, enerji grubunda yüksek bazın da etkisiyle önemli ölçüde düşerken, diğer gruplarda daha sınırlı bir şekilde gerilemiştir”
Yurt içi üretici fiyatları ekim ayında yüzde 1,94 yükselirken yıllık enflasyonun 8,05 puan düşüşle yüzde 39,4’e gerilediği belirtilen özette, şunlar aktarıldı:
“Ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji grubunda fiyatların gerilediği, dayanıksız tüketim grubu başta olmak üzere diğer gruplarda fiyat artışlarının sürdüğü izlenmiştir. Yıllık enflasyon, enerji grubunda yüksek bazın da etkisiyle önemli ölçüde düşerken, diğer gruplarda daha sınırlı bir şekilde gerilemiştir. Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksi ekim ayında gerilemiş ve olumlu görünümünü korumuştur. Döviz kurları, ekim ayının ardından kasım ayında da ılımlı bir şekilde yükselmektedir. 2023 yılı temmuz ayında asgari ücrette yapılan güncellemeye memur ve kamu işçi ücretlerindeki düzenlemelerin eşlik etmesinin ve ücretlerdeki artışın genele yayılmasının yılın üçüncü çeyreğinde, özellikle maliyet kanalıyla, enflasyon üzerinde belirgin etkileri olmuştur. Ücret kaynaklı etkilerin yılın son çeyreğinde zayıfladığı değerlendirilmektedir.”
Özette, akaryakıt fiyatlarının başta ulaştırma hizmetleri olmak üzere tüketici fiyatları üzerinde gerek üretim girdisi gerekse taşımacılık maliyetleri kanalıyla önemli bir etki oluşturma potansiyeline sahip olduğu vurgulandı.
Nitekim, yılın üçüncü çeyreğinde akaryakıt fiyatlarında döviz kuru, ham petrol fiyatları ve vergi düzenlemeleri kaynaklı olarak kaydedilen belirgin artışların aynı çeyrek içinde ulaştırma hizmetleri fiyatlarına hızlı şekilde yansıdığı belirtilen özette, izleyen dönemde akaryakıt fiyatlarındaki düşüşe paralel olarak, ekim ayında ulaştırma hizmetleri fiyat artış oranının yüzde 1,37’ye gerilediği belirtildi.
Özette, bu çerçevede, üçüncü çeyrekte yoğunlaşan maliyet yönlü baskıların fiyatlara büyük ölçüde yansıdığının değerlendirildiği vurgulandı.
Hizmet sektöründe temmuz ayından itibaren güçlü fiyat artışlarının kaydedildiği belirtilen özette, “Yüksek atalet sergileyen hizmet sektöründe aylık artışlar 2022’ye kıyasla yüksek seyretmektedir. Temel mal ve hizmet gruplarını içeren C endeksinde yıllık enflasyon yaklaşık yüzde 70 seviyesindeyken hizmet sektöründe yıllık enflasyonun yüzde 89 civarında olduğu gözlenmektedir. Hizmet sektörüne ait yayılım endeksi de tarihsel ortalamasının yaklaşık yüzde 33’ü kadar üzerinde seyrederek artışların sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermektedir.” denildi.
Özette, şunlar kaydedildi:
“Yükselmeye devam eden konut fiyatları, geçmiş enflasyona endeksleme davranışı ve gayrimenkul piyasasındaki arz-talep uyumsuzlukları, kira artışlarının yüksek seyretmesine neden olarak tüketici enflasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir. Diğer taraftan, online platformlardan takip edilen verilerin büyükşehirlerde kiraların son dönemde yavaşlama eğilimini sürdürdüğü dikkat çekmektedir. Gıda, ücret ve turizm kaynaklı gelişmelerden önemli ölçüde etkilenen lokanta ve otel alt grubunda aylık fiyat artışları süreklilik gösteren bir görünüm arz etmektedir. Asgari ücretin gecikmeli etkilerindeki zayıflama devam ederken lokanta ve otel alt grubu fiyat görünümünde gıda fiyatlarının göreli önemi artmaktadır. Ekim ayında yemek hizmetlerindeki artış eğilimi korunurken, konaklama hizmetlerinde fiyatlar düşüş kaydetmiştir.”
Kira, eğitim, sağlık ve eğlence-kültür başta olmak üzere belirli hizmet kalemlerinin geçmiş tüketici enflasyonuna dönük fiyat belirleme davranışı sergileyerek, enflasyonist etkilerin uzun bir zamana yayılmasına neden olduğu aktarılan özette, “Sözleşmeye bağlı fiyat katılıklarının olduğu haberleşme hizmetleri de benzer bir etkide bulunurken, söz konusu alt grupta fiyat artışlarının güçlendiği gözlenmektedir. Yakın dönem tüketici enflasyonu gerçekleşmeleri dikkate alındığında, belirli hizmet sektörü kalemlerinde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır.” denildi.
(Sürecek)