Amerikan Nöroloji Akademisi’nin tıp dergisi Neurology’nin çevrimiçi sayısında çarşamba günü yayınlanan araştırmada, 31.250 kişiyi kapsayan 14 uluslararası çalışmanın incelemesi yer aldı.
Çalışmada, ortalama yaşları 72 olan katılımcılar, bilişsel değişiklikler ve demans teşhisleri açısından yaklaşık dört yıl boyunca takip edildi. İncelenen gruptan 1.415’inde Alzheimer hastalığı görüldü.
Araştırmacılar, tedavi edilmemiş yüksek tansiyonu olan katılımcıların, yüksek tansiyon tedavisi gören ve kronik rahatsızlığı olmayan kişilere kıyasla Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu buldu.
Avustralya’daki New South Wales Üniversitesi’nden bir çalışma yazarı olan Dr. Matthew J. Lennon, “Yüksek tansiyon, felç ve serebrovasküler hastalığın önde gelen nedenlerinden biridir ve yine de ilaçla kontrol altına alınabilir ve bu da bir kişinin bu hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Meta-analizimiz yaşlı insanlara inceledi ve kan basıncını tedavi etmemenin bir kişinin riskini gerçekten artırabileceğini buldu.” dedi.
RİSK ORANI CİDDİ ÖLÇÜDE ARTTI
Dr. Lennon ve ekibi, katılımcılar arasında kan basıncı ölçümlerini, hipertansiyon teşhislerini ve ilaç kullanımını analiz etti; %36’sının yüksek tansiyonu yoktu, %51’i kan basıncı ilaçları kullanıyordu ve %9’unun tedavi edilmemiş yüksek tansiyonu vardı.
Araştırmacılar, tedavi edilmeyen yüksek tansiyonlu katılımcıların, yüksek tansiyonu olmayanlara kıyasla Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin %36, yüksek tansiyonu ilaçla tedavi edenlere göre ise Alzheimer hastalığına yakalanma riskinin %42 arttığını buldu.
Araştırmacılar, sonuçlarının tedavi edilmeyen yüksek tansiyonun Alzheimer hastalığına neden olduğunu kanıtlamadığını, sadece bir ilişki gösterdiğini vurguladı.
Dr. Lennon, “Dünyanın dört bir yanından insanları içeren meta-analizimiz, tansiyon ilaçları almanın ilerleyen yaşlarda Alzheimer hastalığı riskinin azalmasıyla ilişkili olduğunu buldu. Bu sonuçlar, bir kişi yaşlandıkça yüksek tansiyonu tedavi etmenin, Alzheimer hastalığı riskini azaltmada önemli bir faktör olmaya devam ettiğini gösteriyor.”
Ancak Lennon’ın ekibi, yüksek tansiyon tanımlarının ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğini ve bu tutarsızlığın, tanı koymada zorluklara yol açabileceğini ekliyor.