Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart yerel seçimlerinin ardından, Pazartesi akşamı bir televizyonun kanalına çıkarak, cumhurbaşkanı adaylığı süreci ve sonrasına dönük ilk kez kapsamlı açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun KRT kanalındaki açıklamaları CHP kulislerinin bir numaralı gündem konusu oldu.
Hem genel başkan adaylığı mesajı veren hem de Erdoğan’a karşı kaybedilen Cumhurbaşkanlığı seçimi ardından “değişim” hareketini başlatanları vefasızlıkla suçlayan Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, parti yöneticileri kadar kurultayda kendisine destek veren bazı milletvekilleri tarafından da şaşkınlıkla karşılandı.
CHP kulislerinde Kılıçdaroğlu’nun, Eylül ayında yapılacak olan “tüzük kurultayı”nı bir seçimli kurultaya dönüştürme çabası içine girebileceği, hatta “yeni parti kurabileceği” tahminleri bile yapılıyor.
Kılıçdaroğlu ne dedi?
“Yeniden kurultayda Genel Başkan adayı gösterirlerse o zaman cesurlar bir adım öne çıksın diyeceğiz” sözleriyle, genel başkanlığa aday olabileceği mesajı veren Kılıçdaroğlu, 31 Mart yerel seçimlerindeki başarıyı da kendi döneminde atılan adımlara bağladı.
Eski CHP lideri, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçiminin ertesi gün değişim videosu yayımlamasına ilişkin soruya, “Değişim talebi niçin birden bire patladı, biliyorum. Ben boşuna demiyorum ki, hançerlendik diye” yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, bu süreçle ilgili, “Kamuoyunda vefasızlığa uğradığım yönünde bir algı var” ifadelerini kullandı.
Özel yorum yapmadı
Cumhurbaşkanlığı adaylığını kimseye dayatmadığını ve zorla aday olmadığını, tüm parti organlarının isteği üzerine aday olduğunu vurgularken, “Beraber yola çıktığınız, birlikte mücadele ettiğiniz, kavgayı beraber verdiğiniz, illa sen Cumhurbaşkanı adayı ol diyen arkadaşlar sonra dönüp size tam tersini yaparlarsa ne dersiniz?” diye sordu.
Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise selefinin açıklamalarına hiç değinmedi, çıkışta ise gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı.
İmamoğlu ve parti yöneticileri ne diyor?
Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışını “kurultay yenilgisini sindirememesine” bağlayan bazı parti yöneticileri, CHP’nin yarım asır sonra birinci parti olduğuna dikkat çekerek, “Bizim gündemimiz Türkiye’nin sorunları, Kemal Bey değil. Kendisi önceki genel başkanımız, onunla bir tartışmaya girmeyiz, cevap vermeyiz” görüşünü dile getirdi.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da Salı akşamı katıldığı tv100 kanalındaki programda, Kılıçdaroğlu’nun kendine kırgın olduğunu düşünmediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu’nu kurultaydan sonra birkaç kez aradığını ancak ulaşamadığını, son olarak Ramazan bayramında görüştüklerini ifade eden İmamoğlu, “Ben kırgın olduğunu düşünmüyorum. ‘Kırgınım’ derse niçin kırgınsınız derim” dedi.
“Kemal Bey sürekli hançerlendiğini söylüyor bunu size söylediğine dair bir his var mı içinizde?” sorusuna ise İmamoğlu “Benim muhatap alacağım bir tarif değil, hayatımda hiç öyle bir insan olmadım” yanıtını verdi.
İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ile bir tartışmaya girmesinin de söz konusu olmayacağını ifade etti.
Kılıçdaroğlu seçimli kurultayı zorlar mı?
CHP kulislerini hareketlendiren çıkışı, “Kılıçdaroğlu yeni bir yola çıktı, parti içi mücadele bayrağını açtı” sözleriyle değerlendirilirken, bunun bir olağanüstü kurultay sürecini başlatıp başlatmayacağına ilişkin de farklı yorumlar dile getiriliyor.
Kulislerde, Kılıçdaroğlu’nun Eylül ayında yapılacak tüzük kurultayını, genel başkan seçimli kurultaya dönüştürme çabası içine girebileceği, hatta yeni bir parti kurmak için harekete geçebileceği tahminleri yapılsa da, bu olasılık zayıf görülüyor.
Kılıçdaroğlu’nun Meclis grubunda hala önemli bir desteği olduğuna işaret edilirken, 31 Mart yerel seçimlerindeki başarının ardından parti içi yarışta başarılı olmasına şans tanınmıyor.
Genel Merkez’e yakın isimler, “Bütün belediye başkanları Kemal beyi desteklerken biz kurultayı kazandık. 31 Mart seçimlerinden yarım asır sonra birinci parti çıkmışken, artık kurultay kazanması mümkün değil, boşa kürek çekiyor. Artık parti başarıda kenetlenir” yorumunu yaptı.
Kılıçdaroğlu’nun artık bir kurultay kazanabilmesinin, ancak CHP’nin ağır bir seçim yenilgisi veya belediyelerin başarısızlığı halinde mümkün olabileceği, ancak yakın gelecekte de böyle bir ihtimalin görülmediğine işaret ediliyor.
Bazı CHP kurmayları, Kılıçdaroğlu’nun “öfkeli” olarak nitelendirdikleri çıkışını kurultay yenilgisini sindirememesine bağlıyor:
“Elbette CHP’deki değişimde, farklı kesimlerin bize oy vermesinde emeği var. Seçim yenilgisinde hepimizin sorumluluğu var, ama kaptan Kemal Bey idi, partiyi o dönem seçilmiş organlarla yönetmedi, kayıtdışı siyasetle yönetti. Adaylığına kimse karşı çıkmadı, destekledik. Ama bir çok kararda MYK’yı, Parti Meclisi’ni devre dışı bıraktı.”
“Baykal’ın kendisine yaptığını, şimdi Özel’e yapıyor”
Kılıçdaroğlu’nun çıkışını eleştirenler, geçmişte kendisine karşı muhalif tutum alan CHP’nin eski genel başkanlarından Deniz Baykal örneğini veriyor.
Kurultay sürecinde Kılıçdaroğlu’na destek veren ve son MYK’sında da görev alan bir millevtekiline göre Kılıçdaroğlu, “yeni genel başkanı çalıştırmama” tavrı içine girdi.
BBC Türkçe’nin konuştuğu CHP’li milletvekili, “Biz, belediye başkanlarımız Kemal beyi destekledi ama olmadı. Demek ki taban değişim istedi, partiyi zorlamanın anlamı yok” dedi.
Deniz Baykal’ın “bir başarı hikayesiyle gelen Kemal Bey’e genel başkanlık yaptırmamak, elini kolunu bağlamak gibi bir yaklaşımı” olduğunu vurgulayan milletvekili şöyle devam etti:
“Onu kendisi de yaşadığı için genel başkanlık yaptırmamak üzerine olan bir siyasetin mahzurlarını biliyor olması lazım. 2018’deki tüzük kurultayında da parti içi muhalefet, milletvekili adayını belirleme yöntemine ilişkin değişikliği geçirtmemek için zorladı ama sonuçta o madde geçti. Orada da Kemal Bey’i çalıştırmama, genel başkanlık yaptırmama yaklaşımı vardı.
“Kemal Bey’e saygım, vefam sonsuzdur ama şimdi de benzer yaklaşımı Kemal Bey yeni genel başkana karşı gösteriyor.”
“İçini döktü”
Kılıçdaroğlu’nun İmamoğlu’na ve değişimcilere yönelik sert eleştirisini haklı bulanlar da var.
Kurultay’da Kılıçdaroğlu’na destek veren ve hala yakınında olan bir millevtekili ise “Eleştirel bir açıklama yapacağını bekliyordum ama bu kadar sert bir açıklama beklemiyordum” derken, Kılıçdaroğlu’nun tutumunu şöyle yorumladı:
“Genel Başkan içini döktü. Sonuçta Kemal Bey de etten kemikten bir insan. Yaşanmışlıklar var. Bir hafta önce yanında olanlar değişimci olup karşısına geçti. Kendisine hakaretlere varan sözler söylendi.
“Kemal Bey yerel seçimlerdeki başarının temel taşlarını kendisinin döşediğini düşünüyor. Tabii Özgür Bey bu süreci başarıyla götürürse sorun olmaz. Kemal Bey isteseydi partiyi kurultaya götürmezdi ama bunu yapmadı. Kendi elleriyle genel başkanlığı teslim etti.
“Kılıçdaroğlu düşmanlığı doğru değil. Programda söylediklerinde doğruydu ve haklıydı. Ama keşke, ‘delegeler isterse aday olurum’ demeseydi.”