Şarabın doğuşu dinozorlarla bağlantılı olabilir! 66 milyon yıllık üzüm tohumları keşfedildi
Şarap meraklıları iyi bir vintage’ı severler, ancak en eski üzümlerin 66 milyon yıl öncesine ait olduğunu öğrendiklerinde şaşırabilirler. Görünen o ki, sofistike içeceklerin favorisi olan şarap için dinozorların yok oluşuna teşekkür etmemiz gerekebilir. Araştırmacılar, bir zamanlar baskın olan dinozorların ölümünden sonraki yıllarda üzüm ailesinin nasıl yayıldığına dair yeni kanıtlar buldular. Bu bulgular, meyvenin bolluğunun, dinozorları yok eden dev asteroidin etkilerine borçlu olabileceğini gösteriyor.
60 MİLYON YILLIK KEŞİF
Uzmanlar, Kolombiya, Panama ve Peru’da yaşı 19 ila 60 milyon yıl arasında değişen fosil üzüm tohumları ortaya çıkardılar. Bu türlerden biri, Batı Yarımküre’de bilinen en eski üzüm örneğini temsil ediyor.
Araştırmayı yürüten paleobotanikçi Fabiany Herrera, “Bunlar, bu dünyada bulunan en eski üzümler ve diğer tarafta bulunan en eskilerden birkaç milyon yıl daha genç,” dedi. Bu keşif, dinozorların yok olmasından sonra üzümlerin dünya çapında gerçekten yayılmaya başladığını gösteriyor.
FOSİL KAYITLARI VE BİTKİLERİN YAYILIMI
Meyveler gibi yumuşak dokular nadiren fosil olarak korunur, bu nedenle bilim insanları, kökenlerini incelemek için daha olası fosilleşen tohumlara güvenirler. Bilinen en eski üzüm tohumu fosilleri Hindistan’da bulundu ve 66 milyon yıl öncesine ait.
Bu şaşırtıcı yaş bir tesadüf değil, uzmanlar bu yaşın dinozorları öldüren asteroidin Dünya’ya çarptığı döneme denk geldiğini söylüyor. Herrera, “Her zaman hayvanları, dinozorları düşünürüz, çünkü onlar en büyük etkilenen varlıklardı, ancak yok oluş olayı bitkiler üzerinde de büyük bir etkiye sahipti,” dedi. “Orman kendini resetledi, bitkilerin bileşimini değiştirdi.”
YENİ TÜRLERİN KEŞFİNE NEDEN OLABİLİR
Keşfedilien fosil, 60 milyon yıllık bir kayada bulundu ve sadece ilk Güney Amerika üzüm fosili olmakla kalmadı, aynı zamanda dünyanın en eski üzüm fosilleri arasında yer aldı. Tohumun kendisi küçük olmasına rağmen, Herrera ve Carvalho, belirli şekli, boyutu ve diğer morfolojik özelliklerine dayanarak onu tanımlayabildiler. Laboratuvarda, iç yapısını doğrulayan CT taramaları yaptılar.
Araştırma ekibi, fosili Lithouva susmanii – veya “Susman’ın taş üzümü” olarak adlandırdı. Bu, Field Museum’da Güney Amerika paleobotaniğine destek veren Arthur T. Susman onuruna verildi. Bu yeni tür, ortak üzüm asması Vitis’in evrimleştiği grubun Güney Amerika kökenini destekliyor.
Herrera, gezegenimizin karşı karşıya olduğu çevresel sorunlar göz önüne alındığında, bu tür çalışmaların biyolojik çeşitlilik krizlerinin nasıl ortaya çıktığını anlamamıza yardımcı olduğunu vurguladı. “Ama bu fosillerle ilgili sevdiğim diğer şey, bu küçük, mütevazı tohumların bize ormanın evrimi hakkında çok şey anlatabilmesi,” diye ekledi.