İsrail’in Filistin’e yönelik yaptığı son saldırılarda bir kuzenini kaybettiğini söyleyen Barakat, “Bu saldırılarda birçok akrabamın ve tanıdığımın evini vurdular. Ailem şu anda Mısır sınırına yakın bir kampa yerleşti. Onlarla çok az iletişim kurabiliyorum. Orada insanlar elektriğe ulaşmakta güçlük çekiyor. Hastanelerin yoğun bakımlarında sınırlı bir elektrik var. Oradan kablo çekip insanlar telefonlarını şarj ediyor. Bu da her zaman mümkün olmadığı için ailemle iletişim kurmakta çok zorlanıyorum” diye konuştu.
SOL ÖRGÜTLER DAHİL
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının bir “soykırım” niteliği taşıdığını ifade eden Barakat, “İsrail her ne kadar şiddetin dozunu artırıp Filistin’e saldırsa da oradaki insanlar arasında bir zafer havası var. Şu an 200’e yakın İsrailli esir var. Bu esirlerin tutuklu bulunan yaklaşık 7 bin Filistinliyi alabilmek için ellerinde bir koz olarak görüyorlar” dedi. İsrail’e yönelik yapılan Aksa Tufanı operasyonunda, Hamas’ın yalnız olmadığını ve birçok solcu ve laik örgütün de İsrail’e karşı mücadele ettiğini ifade eden Barakat, söz konusu yapıların birbirleriyle koordineli şekilde hareket ettiğini savundu.
(Yusuf Barakat)
Barakat, Deniz Gezmiş ve 68 kuşağından birçok ismin İsrail Siyonizmine karşı Filistin’de mücadele ettiğini hatırlatarak şunları söyledi: “Deniz Gezmiş bize ilham veriyor. Türkiye’nin en önemli devrimcilerinden birisiydi. Gezmiş’i sevmeyen, onun mücadelesini anlamayan bir insan Filistin halkının mücadelesini de anlayamaz.”
ATATÜRK’E ÖVGÜ
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili beyanları nedeniyle ise bazı kesimler tarafından eleştirildiğini söyleyen Barakat, “Cumhuriyet’in 100’üncü yılına girerken şunları söyleyebilirim ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk çok büyük bir lider. Bu ülkenin bağımsızlığını kazandı. Burada yaşayan insanlar çok şanslı çünkü birçok hak ve özgürlüğe sahipler. Keşke Filistin’in de Atatürk’ü olsaydı. En büyük hayalim, bağımsızlığımız” ifadelerini kullandı.